Bodossaki Lectures on Demand
ΙΔΡΥΜΑ ΜΠΟΔΟΣΑΚΗ

Hem Vücut Hem Ruh İçin: Bizans Usûlü Beslenmeye Dair Yeni Yaklaşımlar

Koder Johannes, Tsironis Niki, Balta Εvangelia

20 Μαΐου 2015

ΟΜΙΛΙΕΣ
EXIT FULL SCREEN VIDEO & SLIDES
ΔΙΑΡΚΕΙΑ 87:50 ΠΡΟΒΟΛΕΣ 965
ΔΙΑΦΑΝΕΙΕΣ /
Ομιλητές
Koder Johannes
Tsironis Niki
Balta Εvangelia

Γλώσσα
Türkçe

Ημερομηνία
20/05/2015

Διάρκεια
87:50

Εκδήλωση
Sismanoglio Megaro konuşmalar

Χώρος
Sismanoglio Megaro, Istanbul

Διοργάνωση
Γενικό Προξενείο της Ελλάδας στην Κωνσταντινούπολη

“Hem Vücut Hem Ruh İçin: Bizans Usûlü Beslenmeye Dair Yeni Yaklaşımlar”
 
Diğer öncekilerde olduğu gibi, bu konferans dizisinin sonuncusu da “Yemek ve Yemek Kültürü” üzerine odaklanmaktadır. Sosyal yaşamın tüm cepheleriyle ilintili olarak sunduğu sınırsız zenginlik ve yenilikçi tavrı ile bu konu başlığı son yıllarda hızla genişlemekte olup akademik araştırmalar alanında da kabul görmektedir.Bu alan sadece ekonominin temelinde değil aynı zamanda milletlerin ve toplumsal hanelerin belirleyici siyasi stratejilerinde de birleştirici bir unsur görevi üstlenmektedir. Bunun nedeni, besin ve beslenmenin toplumsal bağlamda topluma dair farklılıklar, sınırlar, bağlar ve zıtlıkları vurguluyor olmasında yatmaktadır.Beslenme ve yemek kültürü sosyal ilişkilerden güce, iç ve dış değerlerden kültürel fikir ve görüşlere kadar bir çok unsuru toplumsal hiyerarşi ve insan bedeni üzerinde tanımlamaktadır.Carole Counihan ve Penny Van Esterik’e ait “Yemek ve Kültür”(2. Baskı 2007) isimli, yeniden düzenlenerek yayımlanan seçkin eserlerinde ortaya koydukları üzere, yemek yaşamdır. Yaşam ise yemek ve yemek kültürü üzerinden incelenip kavranabilecek bir olgudur. Bunun nedeni, yemek ve beslenme olgusunun sadece beden ve ruhla ilintili değil aynı zamanda benlik ve ötekiyle, kişisel ve siyasal olanla; maddesel ve sembolik olanla da ilintili olmasından kaynaklanmaktadır."
 
Bizans ve Bizans sonrası çalışmaları yanı sıra, Bizans dönemi beslenme alışkanları araştırmaları ile de tanınan Pr. Johannes Koder, 15. ve 16. yüzyıllarda Bizans ve erken Osmanlı mutfağındaki yemek kompozisyonu konulu sunumunda İstanbul mutfağındaki geleneksel ve yenilikçi unsurları tanıttı .
 
Yunanistan Milli Araştırmalar Kurumu’nda Bizantiolog, Niki Tsironi, Eski ve Yeni Ahit’te bahşedilen gıdaların gerek bedeni gerekse manevi ihtiyaçlar için  güçlü bir referans noktası teşkil eden sembolizmalar olduğunu savundu.
 
 
Favadan kuru fasulyeye: Istanbul’da gündelik beslenme (Johannes Koder)
 
Özet
Bizans halkının çoğunluğu için günlük gıda tedariki, bin yıllık bir zaman zarfı içerisinde şüphesiz –yavaş olsa dahi– değişiklikler göstermiştir. Orta Bizans döneminde 1 milyon metrekare alana yayılmış bir devlet için gıda tedariki iklim ve tarım şartlarına göre bölgeden bölgeye değişiyordu. İstanbul, IV. yüzyıldan XX. yüzyıla kadar Bizans’ın ve Osmanlı İmparatorluğu’nun ebedi başkenti olarak özel bir durum arz etmekteydi: Şehrin bir megakent olması hasebiyle, yalnızca ülke içine dayanmayan kendine özgü bir tedarik sistemi geliştirmesi gerekiyordu.

Genelde gündelik hayatın akışındaki olayların yazılı olarak kayda geçmediğini, kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarıldığını ve uygulamada öğrenildiğini görüyoruz. Bu sebeple de dönemin yazılı kaynaklarında Bizans mutfağından tarifler, yahut öğünlerin bileşimi hakkında bilgilere nadir rastlanır. Eldeki sınırlı bilgiyi XV. ve XVI. yüzyıllardaki Osmanlı mutfağı tarifleriyle karşılaştırmak, İstanbul mutfağının geleneksel unsurları ile yenilikçi yönlerini keşfetmemize yardımcı olmaktadır.

Yıl boyunca günlük öğünlerde ekmek, çorba ve haşlama, taze veya salamura zeytin, taze ve turşusu yapılmış sebzeler, bakliyat ve meyve, tedarik bölgesine göre tuzlanmış balık ve havyar bulunurdu. Aynı zamanda mevsimlik bazı meyve ve sebzelerin yanı sıra yumurta, peynir ve ekşimik gibi süt ürünleri de bulunabilirdi. Et veya balık tüketimi oruç kurallarıyla belirlense de, temelde kişilerin mali durumuna da bağlıydı. Bizans ve erken Osmanlı mutfağında birçok baharat ve aromalar kullanılmaktaydı. Tatlandırıcı olarak genelde bal, kuru üzüm ve diğer kurutulmuş meyveler kullanılırdı, şeker pancarı ise Ortadoğu’da üretildiği için pahalıydı.

Çeşitli baharatlar, rezene, kimyon ya da anason ile çeşitli meyve suları veya şuruplar içeren, şaraplı ve sirkeli, balla tatlandırılmış ılık ya da sıcak su ise en yaygın olarak tüketilen içeceklerdendi. Şarap reçine, katran, kükürt veya alçıyla muhafaza edilirdi. Büyük miktarlarda şarap tüketimi uygun görülmezdi.  
 
Bizans’ta Ruh Olarak Yemek ve Yemek Olarak Ruh (Niki Tsironi)
 
Özet
 
Bizans İmparatorluğu’nun kapladığı geniş coğrafi alanda din, kimliklerin oluşmasında ve ayrıca halkları merkezi bir emperyal gücün boyunduruğunda bir arada tutmak açısından önemli rol oynamaktaydı. Bu sebeple de ruhani meseleler, insanların kaygılarının bir parçası olmanın ötesinde, dünyaya bakış açılarının nasıl oluştuğunu anlamak için genel bir göstergeydi.  Hayatın tüm unsurları insanın Tanrı’yla olan ilişkisine göre yorumlanıyordu, dolayısıyla yemek de, insanı Tanrı’ya bağlayan hem metaforik hem de gerçek olan çifte işleviyle, gündelik hayatın merkezi unsurlarından biriydi. Tanrı yemeği sunan olarak düşünülürdü. İncil’de bu konuya ilişkin çeşitli atıflar arasında kudret helvası meseli de bulunmaktadır; İsa ilk mucizesinde suyu şaraba çevirmiş, başka bir örnekteyse de –en etkileyici mucizelerinden birini gerçekleştirerek– yemeği çoğaltıp büyük bir insan güruhunu doyurmuştur. Ekmek ve şarap İsa’nın bedeni ve kanına dönüşmüş, Liturji’de kullanılmalarıyla beraber de ayin teolojisi, çok yönlü teolojik açıklamalarıyla birlikte bu zeminde gelişmiştir.

Bizans’ta yüzyıllar süren teolojik tartışmaların ardından İsa’nın Vücut Bulmasını tasvir eden Theotokos figürü, bebek İsa’nın emzirilmesiyle bağdaştırılmıştır. İkonografik örneklerden bir diğerinde ise Meryem Ana, Virgo Lactans [Emziren Bakire] olarak resmedilmiştir; bu örnek Meryem Ana’nın Vücut Bulmadaki müstesna konumunu ve aynı zamanda da İsa’nın tamamıyla insan doğasına sahip olduğunu vurgulamaktadır. Bu yazıda Bizans’ta, tüm Greko-Romen ve İncil’e dayanan geçmişiyle beraber, yemeğin ruh ve ruhun yemek olarak kavranışının teolojik ifadeleri aracılığıyla ortaya çıkan teolojik anlamın muhtelif veçhelerini araştırıyorum. Aynı zamanda Doğu Akdenizdeki yaygın Bereket Ana tasvirini çağrıştıran Emziren Bakire ikonografik örneğine de temas ediyorum.
 
 
 
 
 

Koder Johannes Bizans Araştırmaları Profesörü

Johannes Koder

1942’de Viyana’da doğdu. Viyana Üniversitesi’nde Bizans, Arap ve Klasik Dönem Çalışmaları üzerine eğitim gördü. 1965’te Herbert Hunger danışmanlığındaki doktora tezini tamamladıktan sonra, 1967’de, Atina’da bulunan Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’nde ve 1970-71 ile 1974 yıllarında Münih Alexander von Humboldt Üniversitesi’nin bursuyla Hans-Georg Beck danışmanlığındaki post-doktora çalışmalarını sürdürdü. 1973’te ise doçentlik tezini verdi.

1978’den 1985’e kadar Almanya’nın Mainz şehrindeki Joannes Gutenberg Üniversitesi’nin Bizans Araştırmaları Bölümü’nde öğretim görevliliği ve bölüm başkanlığı yaptı. 1985’ten 2010’a kadar Viyana Üniversitesi Bizans ve Neohelenik Araştırmalar Enstitüsü’nde öğretim üyesi ve başkan olarak görev yaptı. 2007-2009 yılları arasında Avusturya Arkeoloji Enstitüsü müdürlüğü ve Efes kazılarının başkanlığını yaptı.

Avusturya Bilimler Akademisi’nin asli üyesidir, 2005’e kadar ‘Tabula Imperii Byzantini’ ve 2007’ye kadar ‘Balkan-Kommission’ projelerinin yürütücülüğünü yapmıştır.

2007’de Atina Akademisi fahri üyesi, 2012’de Academica Europea üyesi olmuştur.

1993’ten 2003’e kadar Avusturya Üniversite Öğretim Üyeleri Federasyonu’na başkanlık etmiştir. 2012’den bu yana Uluslararası Bizans Araştırmaları Komisyonu başkanlığını yapmaktadır. 2002-2008 yılları arasında Washington’daki Dumbarton Oaks Center of Byzantine Studies’de ‘senior fellow’ statüsünde görev yapmış, son üç yılında da merkezin başkanlığını üstlenmiştir. Atina Üniversitesi’nde (2006) ve Yanya Üniversitesi’nde (2011) fahri profesör olarak görev yapmıştır.

Madalyaları: Yunanistan Cumhuriyeti Phoenix Nişanı (1996); Avusturya Cumhuriyeti’ne Hizmetlerinden Dolayı Altın Madalya (2004); Avusturya Cumhuriyeti Bilim ve Sanata Katkılarından Dolayı 1. Sınıf Onur Madalyası (2010).

Yayınlar:
Syméon le nouveau théologien, Hymnes, vol. I-III, Introduction, texte critique et notes (Sources chrétiennes), Paris 1969-1973.

Negroponte. Untersuchungen zur Topographie und Siedlungs-geschichte der Insel Euboia während der Zeit der Venezianerherrschaft, Wien 1973.

Tabula Imperii Byzantini 1: Hellas und Thessalia, Wien 1976.

Friedrich Rückert und Byzanz. Der Gedichtzyklus "Hellenis" und seine byzantinischen Quellenvorlagen, Schweinfurt 1982.

Der Lebensraum der Byzantiner. Historisch-geographischer Abriß ihres mittelalterlichen Staates im östlichen Mittelmeerraum, Graz-Wien 1984,

2.2001 (in Greek Thessalonike 2004, in Serbian Beograd 2011).

Das Eparchenbuch Leons des Weisen, Einführung, Edition, Übersetzung und Indizes (Corpus Fontium Historiae Byzantinae 33), Wien 1991.

Gemüse in Byzanz. Die Frischgemüseversorgung Konstantinopels im Licht der Geoponika, Wien 1993.

Tabula Imperii Byzantini 10: Aigaion Pelagos (Die nördliche Ägäis), Wien 1998.

Romanos Melodos, Die Hymnen, übersetzt und erläutert, vol. I-II, Stuttgart 2005/6.

Die Byzantiner und Europa, hg. v. Cristina Spinei (Florilegium magistrorum historiae archaeologiaeque Antiquitatis et Medii Aevi, hg. v. V. Spinei / I. Căndea, XVII), Bucureşti / Brǎila 2015, 373 S. [Reprints von 24 Beiträgen aus den Jahren 1977-2013].

Tsironis Niki Bizans tarihçisidir
Niki J. Tsironis Bizans tarihçisidir. Eğitimini Londra Üniversitesi’ne bağlı King’s College’da tamamladı, aynı okulda Bizans çalışmaları alanında doktor unvanını almaya hak kazandı. 2000 yılından bu yana Yunanistan Milli Araştırma Enstitüsü’ne bağlı Tarih Araştırmaları Enstitüsü’nde (eski Bizans Araştırmaları Enstitüsü) görev yapmaktadır, aynı zamanda da Harvard Üniversitesi Yunan Araştırmaları Merkezi’nin üyesidir. Kültür tarihi alanında sürdürdüğü çalışmalarında, Meryem Ana’ya ibadet, vaaz (homilia) ve ilahi (himnografi) edebiyatı, Bizans ve Bizans sonrası dönemde kitap tarihi ve kitap süslemeleri gibi konulara eğiliyor. Yunanistan Milli Araştırma Enstitüsü, Alexandros S. Onasis Vakfı, Filekpedeftiki Kültürseverler Cemiyeti ve Harvard Üniversitesi Yunan Araştırmaları Merkezi için uluslararası sempozyumlar düzenlemiştir. Oxford Üniversitesi Bizans ve Kilise Pederleri Araştırmaları ve Ainos Kültür Derneği’nin kurucu üyelerindendir. Aynoroz Fotoğraf Arşivi ile Rus diasporasına ait fotoğraf arşivinden çeşitli sergilerin küratörlüğünün yanı sıra Atina’daki Bizans Müzesi’nde açılan “Bizans’tan Çağdaş Sanat Üretimine Kadar Kitap Ciltleme Sanatı” sergisinin de küratörlüğünü üstlenmiştir. Atina Söyleşileri nam elektronik derginin yayın kurulundadır; ayrıca Bizans’ta Meryem Ana’ya ibadet ve Meryem Ana’nın ağıtıyla ilgili çeşitli araştırmaları ve makaleleri yayımlanmıştı.

Balta Εvangelia Tarihçi, Araştırma Direktörü, Yunan Ulusal Araştırma Vakfı

Εvangelia Balta was born in Kavala in 1955. She studied in the History Department of the Aristotle University of Thessaloniki (1973-1977) and, thanks to a scholarship from the Alexandros S. Onassis Public Benefit Foundation, went on to study at the Sorbonne (Paris I-Sorbonne) and the Ecole Pratique des Hautes Etudes IV Section in Paris (1980-1983). She received her doctorate in Ottoman History in 1983. She worked in the Historical Archive of Macedonia (Thessaloniki, 1979), at the Centre for Asia Minor Studies (1978, 1984-1987) and taught at the Ionian University during the first two years after its foundation (Corfu, 1985-1987). Since 1987 she has worked at the National Hellenic Foundation for Scientific Research.

Her interests revolve around subjects related to economic and social history during the Ottoman period, as well on the history of Hellenism in Asia Minor. In addition to her commitment to various programs at the National Hellenic Research Foundation, she has also served as a scholarly advisor for the Museum of the Olive and Greek Olive Oil in Sparta, the Museum of Industrial Olive-Oil Production in Lesvos, and the Museums of Wine at the Ktima Hatzimichalis and the Ktima Gerovassiliou (Epanomi). She was academic supervisor for the restoration of the Kayakapi neighborhood (Project Kayakapı) in Ürgüp, Turkey (2003-2008). She has been invited to teach seminars for groups of graduate students by universities in Greece and abroad. Since 2011 she has taught at the Intensive Ottoman and Turkish Summer School held by Harvard University's Department of Near Eastern Languages and Civilizations (Cunda Adası-Ayvalik). She is a founding member of the planning committee of ΟΙΝΟΝ ΙΣΤΟΡΩ (History of Wine), a scholarly group which has organized seven conferences on subjects related to wine and wine production (2000-2008). Since 2008 she has organized Ιnternational Conferences on Karamanlidika Studies. She is a member of editorial committees in historical journals in both Greece and Turkey.